- Kramer goes to fantasy camp? His whole life is a fantasy!
- Vergi güvenliğini sağlamak amacıyla gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri beyannamelerinde gösterdikleri matrahları, beyanları üzerine tarh olunan vergileri ile ad ve soyadları, unvanları vergi dairelerince dairenin münasip yerlerine asılacak cetvellerde ilan olunur.
- "Hayranlarını şaşırttı" klişesi...
- Ya neden neden neden? Neden sizin işinizi yapıyor dahi olsam öküz gibi monitöre kafanızı uzatıyorsunuz? Yapıyorum işte, ne bakacaksın anlayacak mısın yaptığımı sanki.
- "heralde oglum alismak sevmekten daha zor geliyor demis" selami sahin © semih
- Vatka kelimesini duyunca, veya vatka görünce, aklıma 1991 yılı geliyor, niye bilmiyorum.
- Kemal:
altınordu
napıyosu
Ata:
kemal isli
internet kafedeyi
- Kemal:
ahahahhahaha
Ata:
bu muydu olm
konuşmayı sen başlattın, devam ettirmek zorundasın
- Kemal:
hahahahhaha
bi daha güldüm dur
- "edinmek" diye bir şey var. Genellikle internet ortamında bir albüm veya şarkı için kullanılır. Heaven & Hell'in albümünü edindim hocam, içinde güzel şarkılar var(var) gibi. Bu kalıp da tamamen internetin gelişmesi, hızlanması ve yayılmasıyla müziğe ulaşımın kolaylaşması ve bedavalaşması ile ilgili. Abim satın aldım diyemiyor, almadı çünkü. Ya da kasetçide çektirmedi. Edindim diyor. Yani, edindim = indirdim demek oluyor.
- "ipod kullanıcısı" ne? Bunu 1,5 sene önce aklımda yokken yarı fiyatına bir ipod bulduğumda, araştırırken görmüştüm. Ipod kullanıcısı diye bir şey varmış. Yani mesela, ben bir ipod kullanıcısıyım. Siz bazılarınız değilsiniz, olanları ayrı tutuyorum. Ipod kullanıcısı olmak ve ipod kullanıcısı olmamak, önünüzde iki seçenek var bu hayatta. Ipod kullanıcısı müziğini düzenli tutar(mış) mesela, yani, gibi. Hayatımda kullandığım tek mp3 çalar olduğu için kıyaslama yapamıyorum ama evet, gerçekten acayip kullanışlı ve kaliteli bir alet. Ama bu ayırma niye? Zaten bu ayırma işi iki kesimde var. Bir apple kullanıcıları, bir de İZMİRLİLER. Apple en iyidir, İzmir en güzeldir arkadaş. Onlara laf edilmez.
- Gündem insanları var. Ben de bunlardan biriyim ama 3. tekil şahıs olarak anlatacağım. Bu adamlar şirkette sabah otururlar mesela, gazete okurlar. Etraftakileri herşeyden haberdar etme arzusu ile yanıp tutuşurlar. Adalet bakanı şöyle demiş, Tayyip yeter sikerim sizi de hükümetinizi de demiş, gibi şeyler. Anlatır durur. Baktı anlatacağı adam yok, internette bulunan arkadaşlarını kurban seçer onları linke boğar. Üstüne kendi yorumlarını da ekler. Bunların bir ileri seviyesindekiler de açar Wikipedi gibi siteleri, ansiklopedik bilgilere dalarlar etrafa anlatırlar(ben gibi). Sanırsınız ki çok bilgili, duyarlı, kültürlü kişiler...
- Msn iletilerine işyeri ile ilgili yazan kişiler var. Sadece işyerleri hakkında yazarlar ama. Osman'ın doğumgünü, Haydar'ın doğumu gibi önemli günler mutlaka iletiye yazılacak. İşler yoğunsa mutlaka ama mutlaka yazılacak. Tatile gidiliyorsa yazılacak, dönülünce yazılacak, o tatilden sonraki ilk iş gününün psikolojisini msn iletilerinde göstermezlerse ölürler. Zaten bunlar sonunda yine işyerlerinden bir eş bulup evlenirler. Ne olacak sandın?
- Büyük hayallerle otobüs durağına git. Pazar akşamı otobüs boştur, alırım büfeden kolamı içe içe giderim tıngır mıngır diye düşün. Durağa git, büfe kapalı olsun, eski halk otobüsüne bin, oturacak yer olmasın. Bir de havasız olsun. Izdırap.
- "arkadaşlar heedehödömde şu hatayı veriyo yardımcı olabilirseniz sevinirm şimdiden tşk
not: detaylı anlatırsanız sevinirim". Ulan hadi bir bok araştırmadan gittin foruma yazdın derdini, bari adaplı yaz. Herkes orada senin sual sormanı bekliyorlardı çözmek için, bir de detaylı anlatırsanız sevinirim demiş. Piç.
- Son olarak, bu yazıyı okuyan herhangi birisi 90's temalı bir video paylaşmasın orada burada, kan çıkar.
20090929
20090914
Halkın Huzur ve Refahı
- 650.000 kişi göz altına alındı.
- 1 milyon 683 bin kişi fişlendi.
- Açılan 210 bin davada 230 bin kişi yargılandı.
- 7 bin kişi için idam cezası istendi.
- 517 kişiye idam cezası verildi.
- Haklarında idam cezası verilenlerden 50'si asıldı (26 siyasi suçlu, 23 adli suçlu, 1'i Asala militanı).
- İdamları istenen 259 kişinin dosyası Meclis'e gönderildi.
- 71 bin kişi TCK'nin 141, 142 ve 163. maddelerinden yargılandı.
- 98 bin 404 kişi örgüt üyesi olmak suçundan yargılandı.
- 388 bin kişiye pasaport verilmedi.
- 30 bin kişi sakıncalı olduğu için işten atıldı.
- 14 bin kişi yurttaşlıktan çıkarıldı.
- 30 bin kişi siyasi mülteci olarak yurtdışına gitti.
- 300 kişi kuşkulu bir şekilde öldü.
- 171 kişinin işkenceden öldüğü belgelendi.
- 937 film sakıncalı bulunduğu için yasaklandı.
- 23 bin 677 derneğin faaliyeti durduruldu.
- 3 bin 854 öğretmen, üniversitede görevli 120 öğretim üyesi ve 47 hâkimin işine son verildi.
- 400 gazeteci için toplam 4 bin yıl hapis cezası istendi.
- Gazetecilere 3 bin 315 yıl 6 ay hapis cezası verildi.
- 31 gazeteci cezaevine girdi.
- 300 gazeteci saldırıya uğradı.
- 3 gazeteci silahla öldürüldü.
- Gazeteler 300 gün yayın yapamadı.
- 13 büyük gazete için 303 dava açıldı.
- 39 ton gazete ve dergi imha edildi.
- Cezaevlerinde toplam 299 kişi yaşamını yitirdi.
- 144 kişi kuşkulu bir şekilde öldü.
- 14 kişi açlık grevinde öldü.
- 16 kişi -kaçarken- vuruldu.
- 95 kişi -çatışmada- öldü.
- 73 kişiye -doğal ölüm raporu- verildi.
- 43 kişinin -intihar ettiği- bildirildi.
20090902
Bana Kısayol Yarat
Abicim bak, Bakırköy'de çarşı yolu üzerinde bir dükkan kirası ne kadar? 200 sims falandır diyelim, bunun elektiriğiydi suyuydu faturasıydı o da aylık 100 sims falan gelsin yuvarlak hesap, 300 sims aylık maliyet. Koy üstüne çalışanların ücretlerini 400 sims. Bak biz yiyoruz bu yemeği burada 1 sims para bırakıyoruz. Günde 50 hesap gelse böyle, işlek yer burası, gelir, 50 sims. Çarp 30 ile, ayda 3500 sims eder masrafları düşünce 3000'den fazla para kalıyor.
Cem Yılmaz'ın gösterilerinde bol kullandığı malzeme olan insanımızdan bir geyik muhabbeti versiyonu bu yukarıdaki. Hani şu, uzak mekiğinde kaptan yol boş, kaptır gitsin diye adamın arkasında duran Türk. Zaten G.O.R.A. ve A.R.O.G'da başrolde oynadığı tip de bu tarz bir şey.
Al hocam 300 kilo elmayı, çık pazarda sat. Bak pazar yeri kirası şu kadar, 200 kilosunu satsan kâra geçersin geriye kalan 100 kilo da kaymağı olur.
Bizim göze çarpan özelliklerimizden biri de, kolay yoldan para kazanma sevdasıdır. Yattığı yerden para kazanmaya meraklı, Piyango'nun faizi ne kadar getirir hesabı yapmayı seven toplumuz. al 10 tane lüks daire kirası ile geçin edebiyatı yapmaktan büyük zevk alırız. Ben de en son geçen sene coşan sayısal lotonun günlük faizini hesaplıyordum mesela, neler yaptım o parayla. Iron Maiden ve Metallica ile Avrupa turları, sevgilimin ara tatillerinde ve resmi tatillerde yurtdışı kaçamakları, Galatasaray'ın oynadığı her maça gitmek, özellikle Avrupa kupası deplasmanları. Tabi ye iç gez, insanın metabolizması tepki verir bu rahatlığa(uçakla gidip arabayla gezeceğim tabi), onun için spor yapmak, kilo almamak sağlığı korumak lazım. Kendime ufak çaplı spor salonu yapardım. (Bu arada yanımda arkadaşla atari geyiği yapıyorduk, evime tilt salonu yapardım!)
Bakın bu yazıda bile insan başlıyor düşünmeye akıp gidiyor, bunları da bilinçli yazmadım hepsi o an aklımdan geçen hayallerdi.
Bu piyango hayalleri ile meraklı olduğumuz kısa yoldan para kazanmak birbirine bağlı. Ya popçu olacaksın ya topçu mentalitesi diyelim buna. Bu sözü söylemekteki amaç, kolay yoldan para kazanmak. İnsanlar eğlenmek için şarkı söylüyor ve top oynuyor. Halbuki topçuluktan ve popçuluktan büyük paralar kazanmak için çok çalışmak gerekiyor, her şeyin bir bedeli var. Evet ulusal müzik kanallarında gördüğümüz şarkıcı bozmaları ne diyeceksiniz, ama onlar da o kıyak işi yapmak için çevre edinene kadar çok emek harcıyorlar. Ya da harcamıyorlar mı? Evet aslında bu şarkıcı bozmalarını istisna tutabiliriz.
Kısa yoldan köşeyi yırtma olayı, her zaman zengin olmak anlamına gelmiyor. Kısa yoldan hayatını garantiye de alabilir insan, özellikle Türkiye'de, özellikse kadınsa. Hem lisede, hem üniversitede gördüm örneklerini. Anadolu Meslek Lisesi'nde okudum, üniversitede de bilgisayar programcılığı okudum. İkisi de mesleki eğitim veren kurumlar değil mi. Bunların ikisinde de, sanki açıköğretime geliyormuş, maksat diplomam olsun gibi davranan kızlar vardı. Liseyi bitirip evlenenler, üniversitede bilgisayarla alakası olmayıp, yakışıklı erkek kovalayıp alışveriş yapma peşinde olanlar... Bu da aynı mantığın ürünü, evet eskiden okuma imkanı yok, adetler, gelenekler vs. genç yaşta evleniyordu kızlar. Fakat büyük şehirde büyüyüp, modern eğitim imkanlarına sahip olan, liseye üniversiteye giden kızlar eğer okulları biter bitmez evleniyorsa işte bu koca bulmak olur. Koca zenginse de kaymağı olur işin.
Bu yazıya geçen hafta başlamıştım ama yarım kalmıştı. Bugün arkadaşla yine bunun geyiğini yaparken tam tersini konuştuk. Bu şirketteki tuvalet masrafı ne kadardır? Hemen başladım, günde 10 paket havlu peçete gitse... Yani sadece para kazanma hayalleri de olmuyor.
Belli mesleklere de bu açıdan(kıyak iş) yaklaşan çok kişi var. Mesela ilk örnek, karikatüristler. 2 gün kasıp çiziyorlar geri kalan 5 günde yatıyorlar genellemesi çok yaygındır mizahçılar da kendi karikatür ve yazılarında bunu ara sıra dile getirirler. Fakat insan kendi kendine yazdığı bir günlüğe bile bazen yazacak bir şey bulamazken, ulusal çapta basılan bir mizah dergisine karikatür, yazı falan hazırlamak ve bunun çok kapsayıcı olması gerekliliğini düşünmek bile insanda bir stres yaratıyor. Aynısı gazetelerdeki gerçek köşe yazarları için de geçerli. Devamlı bürokratlarla gezip bunları yazan veya gittiği lokantayı anlatan yazarlar değil, gerçekten uzman olduğu alanla ilgili devamlı bir fikir üreten, yazan yazarlar. Bunlar için de evde yatıp televizyonda haberleri izliyorlar, sonra iki satır yazıyorlar denir. Herkes Reha Muhtar değil be canım. Futbolcular da günde 2 saat antrenman, haftada 1 maç, geri kalanı keyif ve zevk. Çık sen 25bin kişi önünde futbol oyna da göreyim. Öğretmenlerin de işi iş, yılda 2,3 ay tatil. Ama ilkokul olsa çocuklar, ortaokul lise olsa ergenler, 30-40 tane öğrenci ile uğraş dur bütün gün. Evde kendi çocuğuna bakarken hayattan kopan insanlar var.
Ha ben bunları yazıyorum iyi güzel de yarın yine konusu açılır öğretmenlik de kıyak iş yılda 2 ay yatıyorsun oh derim o ayrı. Zaten ben futbolcu da olacaktım ama genç takımdayken çok zayıftım, yoksa şimdi tam da hafta ortası, boğazda çay içiyordum.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)