20091015

Dolmuştaki Amca


Sene 2007, Bodrum-Gündoğan dolmuşu, yazı da o tarihten;

Geçen akşam dolmuş ile eve gidiyordum. Dolmuşa bindim, bir adet amca, yanında bir beyi esir almış birşeyler anlatıyor.

Baktım ki amca geveze. Müthiş bir potansiyel var. Ama daha karşıdaki adamı yeni tanımış, kendini gösteremiyor, biraz tecrübeye takım arkadaşlarına ısınmaya ihtiyacı var.

Sonra konu kaçınılmaz biçimde ülkeyi kurtarma geyiğine geldi. Daha doğrusu adam dinliyor, amca konuyu oraya getirdi. Ve insanoğlunun sınırlarının olmadığını bir defa daha kanıtladı.

Efendim Sovyet Rusya’da 30 yaşında ilkokula başlayıp, 41 yaşında liseden mezun oluyorlarmış. İlk bombası bu. Yahu demek ki Çarlık döneminde eğitim geriydi, sonradan seferberlik başlatıldı belli ki, gerçeklik payı vardır bunda. Ama bundan sonrası efsane. Azerbeycan’da insanlar birkaç tane fakülte biriyor 3-4 tane diyor abim. Sonra karşıdaki adam ooo uuu falan demeye başlayınca aldı gazı yahu sen ne diyorsun, 12 tane fakülte bitiren adamlar var diye levelleri atlamaya başladı.

Sonra adamın odağı bizim ülke oldu. Kim olduğunu hatırlayamadığım kişi ve gruplara sövmeye başladı. Yok yani gerizekalı falan değil, adam bildiğin sövüyor, ana avrattan bir önce. Arkamda oturuyor dönüp de bakamıyordum ama ağzı köpürmüştür kesin.

Kalkacaz, şöför geldi paraları toplayacak kalkıştan önce, yanındaki adamın parasını da ödemek istedi zorla. Bir de ben hep öderim diyor yanımdakinin ücretini.

Ve sonra adam zirveye geldi. Ben böyle şey görmedim. Canlı görmek lazım konuşurken amcayı;

“Biz hayvan bokundan tezek yapmaktan başka ne yaptık?” diye ilk topu yolladı. Sonra ışıklara yaklaşırken gösterip “Bak adamlar yapmış, yeşil yanıyor geçiyorsun” diye diğer bombayı patlattı. Yanındaki adamcağız da(artık bu seviyeden sonra cağız ekini hak etti) burada da yapılıyordur demeye kalmadan adam itiraz etti "yok burada hepsi dışardan biz yapamıyoruz" diye.

Yeşil yanınca geçiyorsunuz yani. Ülkelerin geri kalmışlık düzeyi trafik lambalarının ithal edilip edilmediği. Hayır yani siz üretin labayı ama siklemeyin, ölün karşıya geçerken sorun değil. Aklıma o adını unuttuğum şişman radyocu komedyenin ntv'de yaptığı seçim programı geldi, sonra magazinel siyaset olarak devam etmişti. Belçika'da yolun ortasında duruyordu arabalar da bunu bekliyordu, öyle işte.

0 yorum: